Norinin Evi

Bahçedeki son gülüde suladı.Gülün kenarlarındaki bembeyaz karlar onun kırmızılığını ortaya çıkartıyordu.Taç yapraklarındaki karları elleriyle sildi.Koca bahçenin neredeyse hepsi güllerle kaplıydı.Sarmaşık güller duvarları kapatıyordu ve villaya kasvetli bir hava veriyordu.Çiçekleriyle pek uğraşamazdı ancak uğraştığı zamanda en iyisini yapardı.Güllerin kokusunu özlemişti.
Kafasına kırmızı zikzaklar işlenmiş bir bandana vardı.Beyaz önlüğüyle sevimli görünüyordu.Çünkü önlükte tatlı bir tavşan deseni vardı.Üstü başı kirlenmişti.Her an Taiga ve yanında getireceği ışık üyesi zili çalabilirdi.Hazırlanması gerekiyordu.Eğer onu bu halde görürlerse otoritesi sarsılabilirdi.Hele gelen kişi ışık ekibine yeni katılmışsa ve Noriyi ilk defa görecekse...
Ayağa kalkıp villasını süzdü.Dört katlıydı villa.Her katında özel işlemeler vardı.En sevdiği şehir için bu kadar masraf normal birşey sayılırdı.Ne kadar cimri olsada kendi için birşey yapacağı zaman tüm parasını verirdi.
Villanın 3. katındaki koca balkonun kenarlarında iki heykel vardı.Ortasındaysa iki sütun 4. katı tutuyordu.Geceleri oradan yıldızları seyretmek insanı peri masalında hissetmesini sağlıyordu.
Buz gibi bir esinti onun son direnme kuvvetinide aldı.Kısakollu Flasta dolaşmak intihar gibi birşeydi.Güyya bir-iki dakikalığına bahçeye çıkmıştı ama sabahın 6sından beri bahçede böyle dolanıyordu.Teni bembeyaz olmuştu.Sıradan bir soğuklukta bile kızaran burnu yine domatese benziyordu yanakları gibi... Elleriyle kollarını ovdu biraz olsun ısınmak için.Saatine baktı.Çoktan öğlen 2 olmuştu.Giyinmesi gereksede hiçbir harekette bulunmadı.Sanki soğuk esintiler onu dondurmuştu... Güllerine çevirdi kafasını.Ve güllerin asaletini izlemeye başladı.

Taiga yeni katılan ışık üyesini elinden tuttuğu gibi Nori'nin evine getirmişti.Böylece hem işini hallececek hemde Nori'yi biraz daha görebilecekti.Ondan hem nefret ediyor hemde seviyordu.Arkasından gelen ışık üyesine yol boyunca konuşmamasını söylemişti.Sonra önüne dönüp yürümeye devam etti.İlk defa Nori'nin evine girecekti.İlk defa onu evinde görecekti.Bu yüzden hem çekingen hemde sinirliydi.Çünkü 7 yıldır Nori'yi seviyordu ancak onun evine bu zamana kadar hiç gitmemişti.Evinin önüne gelerek durdu ve kapıyı yavaşça çaldı.

Sessizlik, sessizlik, sessizlik.. Uzun süre konuşmamak Sayu için alışılmış bir durum değildi, konuşmak onun için temel ihtiyaç gibiydi. Yeni katılmış bile olsa, Taiga'yı kızdırmanın ölüm demek olduğunu anlaması kısa sürmemişti. Hem insanlarla iyi anlaşmak istiyorsa onların dediklerini yapmalıydı. Bu nedenle yol boyu ağzını kapayıp sustu. Sonunda Taiga büyük bir villanın önünde durunca kafasını kaldırıp baktı. Büyük, dört katlı villa dışarıdan gerçekten ihtişamlı görünüyordu. Bahçedeki güller, bakan kim olursa olsun hayranlık uyandıracak kadar güzellerdi. Taiga kapıyı çalınca, Sayuri de kendine gelip gözlerini kapıya yöneltti. " Nori-kun " ile ilk görüşmeleri olacaktı bu, onun yüzünü gören sayılı kişilerden olacaktı. Bunun büyük bir onur olduğunu biliyordu, bu nedenle elinden geldiğince ciddi ve mantıklı olacaktı. En çok merak ettiği konu ise Nori'nin nasıl bir görünüşü olduğuydu ve bu sorunun cevabını alması için sadece kapının açılması yeterliydi.

Zilin çalışıyla tüyleri diken diken olmuştu.Tavşanlı önlüğü ve zikzaklı bandanası hala üzerindeydi.Sağa sola koşturmaya başladı.
"Ne yapacağım?! Ne yapacağım?! " diye sayıklıyordu.Bahçe kapısından dalarak içeri girdi.Bütün ahmaklıkları yapmasına rağmen aklına önlükle bandanayı çıkartıp atmak gelmiyordu.
"Sebastian!! Sebastian!! Açmaaa!!!" diye böğürdü kapıya giden hizmetliye.Sebastion kapı tokmağını çevirdi.Yavaş çekimle açılan kapıyı görürken ayağı halının ipine takıldı ve takla atıp yere düştü.
"Küçük Efendi sizi bekliyor." dedi hizmetli yerde, yüzü yere yapışmış bir şekilde yatan Noriyi göstererek.
Nori yavaşça ayağa kalkmaya başladı.Dengesi bozulmuştu.Zikzaklı bandanasıda yana kaymıştı.
Parmağını havaya kaldırıp Sebastian'a tuttu.
"Ba-bana kü-çük efendi demesene be!" diye bağırdı.Aslında yaşlı adam haklıydı.Çünkü 20 yaşında olmasına rağmen 17 yaşında gibi görünüyordu.
Sebastion o doğduğundan beri Noriye hizmet ediyordu.Nori hakkında herşeyi biliyordu.Üstünü silkeledi Nori.Kapıdaki Taigayı ve yeni kızı görünce dona kaldı.Sanki çıplakmış gibi müstehçen yerlerini elleriyle kapadı.
"Errr, Hoşgeldiniz!"

Taiga kıpkırmızı olmuştu.Tek kelime bile etmiyordu.Gözleri faltaşı gibi açılmıştı.Birden Nori'ye sarılarak:
-KAWAİİİİİİİİİİİİİİİİİİİ,diye bağırdı.Elleriyle Nori'nin saçlarını dağıtıyordu

Sayuri kocaman olmuş gözlerle Nori ve Taiga'ya bakıyordu. Yüzü biraz korkmuş gibiydi aslında; çünkü Taiga'nın aniden bağırması, alışık olduğu sessizliği bıçakla yarmış gibiydi. Fırsatı varken Nori'yi inceledi. Oldukça genç gösteriyordu. Ve bir o kadar etkileyici. Yüzünü daha dikkatli inceledikçe büyümüş olan gözleri daha da büyüyor, şaşkınlıktan ağzını açamıyordu; hayatında gördüğü en karizmatik insanlardan biriydi Nori! Kısa sürede kendini toparlayarak, Taiga'ya orada olduğunu hatırlatma ihtiyacı hissetti. Sesli bir şekilde öksürerek, ne yapacağını bilmediğini işaret etti. Sadece gözlerini Nori'nin üzerinden almaya, dikkatini dağıtmaya çalışıyordu.

Taiga hafifçe arkasını dönerek şeytanca bir ifadeyle Sayuriye baktı.Yüzü o kadar korkunçtu ki bir katil gibi görünüyordu.Neredeyse bir insan onu gördüğünde zihninde onu kanlar içinde yüzerek görüyordu.Taiga korkunç bir sesle:
-İçeri geç ve otur!,dedi sinirli ve tehditkar bir sesle

Taiganın üzerine atılmasıyla tüm utangaçlığı gitmişti.Elleriyle Tigayı itledi.
"Sakin olsana!! Nefes alamıyorum!!" diye bağırdı Nori.Parlak kahverengi saçları yine yumuşacıktı.Nori uzun saçlara bayılırdı ve Taiganın saçlarıyla oynamak çok hoşuna giderdi.
Gözü Taiganın arkasındaki kıza kaydı.Masum ve sevimli bir yüzü vardı.Yeni katılan biriydi çünkü daha önce o kızı hiç görmemişti.Yeni üyesinin başkanını böyle tanıması bir rezaletti.Yanakları kızarmıştı.Taiga kesin onunla ve tavşanlı önlüğüyle dalga geçecekti.Saçlarıyla yüzünü kapamaya çalışarak onlara salona davet etti.
"Buyrun lütfen..."
Kafasındaki bandanayı ve önlüğü tek hamlede çıkarıp fırlattı.Baş deri koltuğa oturdup konuklarının yüzlerine baktı.
"Se-sen yeni olmalısın... Aslında benimde onaylamam gerekiyordu ancak Taigaya güveniyorum... O gerçekten yetenekli biri..." dedi ciddi bir ses tonuyla.Ayak ayak üstüne attı.
"Az önce gördükleriniz lütfen bir sır olarak kalsın... A-aslında bu tamamiyle bir hataydı.Başka giyecek birşey olmadığı için bunları hemen giydim... Ben işimde ciddi biriy-" sözünü bitirmeden gözü Taiganın beyaz elbisesine takıldı.Bugün nadir günlerden biri olmalıydı.Çünkü Taiga genelde böyle giyinmezdi...
Yine gözünde Taiganın beyaz tüller arasında uyuduğu sahne canlandı.Ve onun gözlerini açıp "Nori-sama..." diyişi...

Taiga bir yandan Sayuriye bakıyordu.Kızı baya korkutmuştu.Ancak içinden sürekli Nori'ye sarılası geliyordu.Az evvelki kıyafetleriyle Taiga'nın evinde olsa Taiga onu seve seve bitirirdi.Aklına Noriyle ilgili bir fantazi gelmişti.Nori o önlüğü giyiyordu ve en sevimli ses tonuyla:
-Taiga-Chan,diyordu.Taiga kızararak Nori'ye baktı.

Elbiseli resmi

Sayuri içeri geçip oturduğu koltuktan Nori'nin davranışlarını izledi bir süre. Üzerindeki önlüğü ve kafasındaki bandanayı çıkarınca daha çekici görünmüştü sanki. Davranışları, ve Taiga'ya olan bakışları dikkatini çekmişti. Taiga'nın giydiği beyaz elbiseye takılmıştı gözleri. Resmen bakakalmıştı. Sonunda gözlerini ayırabildiğinde kontrolü sessizlik ele almıştı. Aklına Nori'nin Sayu'yu hala tanımadığı geldi. Boğazını tamizleyerek - ağzını açıp konuştuğunda ses çıkmamasından korkuyordu - kendini tanıtmaya girişti.

" Ehmm.. Ben Sayuri Tsukino. Sizinle tanışmak büyük bir onur, Nori-kun. "

Parıldayan Taiga hayalini yeni ışık üyesinin sesi bozdu.Kızı inceledi.Kesinlikle bebek suratlıydı.sarı up uzun saçları vardı.
"Sayuri Tsukino"
Kızın ismini söyleyişiyle deri koltuğundan kalktı.Kızın tam önünde eğilip ellerini tuttu.
"Ne kadar güzel bir isim Sayuri-san! Taigaya güvendiğimi tekrar edeceğim.Eminim sende yetenekli birisindir.Aslında Evime gelen Eiyou üyelerinin sayısı yalnızca 5... Ve sende bu beş kişinin arasındasın.Gerçekten şanslısın.Ve bende şanslıyım çünkü sizin gibi bir peri kızını bu küçük evimde ağırlıyorum." sözleri bittiği gibi yavaşça Sayurinin elini ağzına götürüp masum ve yumuşacık bir öpücük kondurdu.Sayurinin tam gözlerinin içine bakıyordu.Onun içini görmek ister gibi.Kız kesinlikle casus olamazdı.Çünkü gözleriyle nasıl biri olduğunu anlardı.Hareketleri hemen onu ele verirdi.Aslında bunu yapma sebebide buydu.Nori insanların tepkileri hakkında birçok kitap okumuştu.Rol yapma yeteneği mükemmel olan biri ancak Noriden kaçabilirdi.

Taiga hafifçe konuşulanları dinliyordu.
"Ne kadar güzel bir isim Sayuri-san! Taigaya güvendiğimi tekrar edeceğim.Eminim sende yetenekli birisindir.Aslında Evime gelen Eiyou üyelerinin sayısı yalnızca 5... Ve sende bu beş kişinin arasındasın.Gerçekten şanslısın.Ve bende şanslıyım çünkü sizin gibi bir peri kızını bu küçük evimde ağırlıyorum."
Nori bu sözleri hiçbir zaman Taiga'ya söylememişti.Taiga bunu kendine yediremiyordu.7 yıldır onun yanında bulunma sebebi onu sevmesiydi.Bu konuşmalar onun kalbini hem yaralıyor hem de öfkeyle dolduruyordu.Taiga Nori gibi bir adam için 7 yılını harcadığına üzülüyordu ancak ondan vazgeçemiyordu.Hafifçe ayağa kalktı ve Nori'nin yanına giderek en sert yumruğunu Nori'nin yüzüne geçirdi ve koşarak evi terketti.Işık hızında koşamıyordu.Çünkü o gücünü kısa bir süre önce kullanmıştı ve bu onu çok yoruyordu

Taiganın yumruğuyla havaya uçtu.Kız gerçektende güçlüydü.Ayağa sinirle kalktı.Daha ne oluyor demeden Taiga evden çıkıp gitmişti.
"Kızlar gerçekten tuhaf yaratıklar..."
hızlı ve sinirli adımlarla Taiganın peşinden evden çıktı.Tüm hızıyla koşmaya başlamıştı.Taiga'yı görebiliyordu.Ona yetişince belinden sıkıca tutup kendine çekti.Arkadan ona sımsıkı sarılmıştı.İki sevgili gibi duruyorlardı.Ancak Norinin tek amacı Taiganın yeniden kaçmasını önlemekti.Tüm bedenini sarmıştı.Kulağına doğru fısıldadı.
"Dün gece Titanic midir Koizora mıdır hangi gençlik duygusal romantik filmini izlediysen unutmanı öneririm.Çünkü planımı hiçbir duygunun bölmesini istemiyorum.Yok eğer bende öyle aşk istiyorum diyorsan evime yakınız ve yatak odam 4. katta." Onu en güçsüz olduğu yerlerden sıkıyordu.Kollarını kilitlediği için güç seviyesi yarıya düşmüştü.Böylece Noriden kolay kurtulamazdı.Yumuşak yanağına bir öpücük kondurdu. "Beni tanıyorsun tatlım, istediğimi almak için herşeyi yaparım.Beni tanıyorsun çünkü bana en yakın olan kişilerden birisin.Şimdi eve gidelim ve cryptoyu bombalama planımıza geri dönelim!"
Taiga'yı kolundan tutup çevirdi ve kolunu omzuna attı.Uzaktan normal görünselerde Nori Taigayı sımsıkı tutuyordu.

"Beni tanıyorsun tatlım, istediğimi almak için herşeyi yaparım.Beni tanıyorsun çünkü bana en yakın olan kişilerden birisin.Şimdi eve gidelim ve cryptoyu bombalama planımıza geri dönelim!"

Taiga kollarından tutulunca bir sineğin kanatları tutulmuşçasına çırpınıyordu.Bir yandanda bağırıyordu:
-SENİ LANET OLASI PİS SAPIK!KOLLARIMI BIRAKTIĞIN AN SENİ BACAĞINDAN TAVANA ASACAĞIM,diyordu

Norinin suratında istediğini almış bir ifade vardı.Pis pis sırıtıyordu.Şuanda kollarını bırakmaya niyetli dğeildi çünkü bırakırsa cehenneme tekmeleneceği kesindi.
"Biliyor musun böyle bağırmak seni seksi gösteriyor!" dedi yavşayan bir sesle.Taigayı kızdırmak gerçekten hoşuna gidiyordu.
"Hatırlar mısın bilmem iki sene önce baloda çok içmiştim... e bilinç kaybediliyor haliyle.Beni hotel odama götürmüşsün.Beni soyarkende sana saldırmışım... Evet kabul ediyorum gerçek bir sapığım!!"
büyük bir kahkaha attı.Eve gelmişlerdi bile.Kapı açıktı.Sayuriye kötü bir başlangıç olmalıydı.Aradan bir kaç gün geçince zaten Taiga ile olan bu tuhaf ilişkilerini öğrenirdi.Kendi güvenliğini sağlamak içi güvenlik görevlilerini çağırıp onlara Taigayı koltuğa bağlamalarını emretti.

Her şey bir anda olup bitmişti; Nori'nin onun ellerini tutup hoş sözler söylemesi ve Taiga'nın Nori'nin suratına büyük bir yumruk atıp dışarı çıkması. Ardından Nori'nin onu yakalamak için peşinden dışarı koşturması. Şaşkınca olayları izlemeye devam etti. Oturduğu yerde yalnız kalınca kendini kötü hissetmişti. Tüm bunlara o mu sebep olmuştu? Sadece Sayuri'nin yüzünden mi kavga etmişlerdi? Geldiklerinde ikisinden de özür dilemeliydi. Birazdan Nori'nin kollarının arasında Taiga içeri girince, her şeyin yolunda olduğunu düşündü. Gerçi Taiga'nın kızgın yüzü dışında. Nori kızı koltuğa bağlatıp kendisi de bir yere oturunca konuşabileceğini anladı. İkisininde önünde eğilip özür dilemeye başladı, tekrar tekrar özür diliyor ve eğiliyordu.

" Özür dilerim Nori-kun, Taiga-san, eğer benim yüzümden kavga ettiyseniz gerçekten çok özür dilerim! Beni affedin kötü bir şey amaçlamadım... "

Taiga koltukta tepiniyordu.Duraksayarak kısık bir sesle:
-Senin kolunu bacağını koparacağım ve onları kızartarak ailene yedireceğim,dedi.Yüzü her zamanki gibi korkunçtu.Ellerinden kanlar akıyor gibi görünüyordu.Korkunç bir şekilde Nori'ye dönerek:
-O gün seni balkondan attığımı unutmuşsun Nori,dedi

Sağ elini kaldırıp Sayurinin yalvarışlarını durdurdu.
"Sorun sen değilsin... Sanırım Taiganın duygusal anına denk geldik."
Tepinen Taigaya bakıp kıkırdadı.
"2 hafta hastanede yattığımıda hatırlıyorum..." kıkırdamasını kesti ve tek saniye içerisinde suratında öldürücü bir ciddilik oluştu. "Tabi sizden şimdiki isteğim bu genç kız triplerini bırakıp yarın kalkacak uçağımızdan,cryptodan ve büyük plandan konuşmanız... Çok şey mi istiyorum? Hayır! Ki bu imkansız olsa bile yapmalısınız çünkü ben sizin başkanınızım! Taiga seni sakinleşince çözeceğim.Sayuri seninlede yarın uzun uzun konuşacağız! Eiyou'n Işık ekibine katılmak o kadar kolay değil! Seni deneyeceğim! Evet Taiga yeni katılanların dosyalarını getirdin değil mi?"
eline vazodan kırmızı bir gül aldı ve kokladı.Sinsi bir gülümseme oluşmuştu.Cyperniada da 3 tatbikat yaptıktan sonra mükemmel planı gerçekleştirmeye başlayacaklardı.Herşey istediği gibi gelişiyordu.
Eline gülden bir diken battı ve parmağından kan beyaz kısakollu tişörtüne damladı.Parmağını ağzına götürdü ve emdi.Uzaktan öyle karizmatik görünüyordu ki.. Gözlerini sımsıkı yummuştu.Kafasını kaldırrıp iç çekti.
"Ara sıra tatil yapmak istiyorum!" ne kadar 1 aydır tatilde sayılsada egosuna yetmiyordu.Kendini siyah deri koltuğuna saldı.Kollarını açıp sevgili üyelerinin cevaplarını bekledi.

"Tabi sizden şimdiki isteğim bu genç kız triplerini bırakıp yarın kalkacak uçağımızdan,cryptodan ve büyük plandan konuşmanız... Çok şey mi istiyorum? Hayır! Ki bu imkansız olsa bile yapmalısınız çünkü ben sizin başkanınızım! Taiga seni sakinleşince çözeceğim.Sayuri seninlede yarın uzun uzun konuşacağız! Eiyou'n Işık ekibine katılmak o kadar kolay değil! Seni deneyeceğim! Evet Taiga yeni katılanların dosyalarını getirdin değil mi?"
Nori bunları söyledikten sonra ayağa kalkarak eline bir gül aldı.Galiba gülün dikeni batmışyı.Hafifçe parmağını emdi.Çok karizmatik görünüyordu ve bu kadarı bile Taigaya yetiyordu.Tekrar ciddi bir havaya bürünmeye çalışan Taiga koltukla beraber ayağa kalktı ve bacağını geriye uzatarak küçük bir tekmeyle koltuk ve ipleri kendinden ayırdı.Eliyle hafifçe boynunu tuttu.İpler boynunu biraz kesmişti.Söylenerek mutfağa gitti ve bir peçete alarak boynundaki kanları sildi.İçeri girdiğinde kısık bir sesle:
-Bunlardan çok rahat kurtulacağımı biliyordun.Neden ölümüne bu kadar susuyorsun Nori? dedi.Bu sırada yüzü çok sevimli duruyordu.Duruşu çok güzeldi ve saçları her zamanki gibi parlıyordu.Yüzünde şeytanca bir bakış oluştu.Hafifçe Nori'nin yanına gitti ve onun kulağına eğilerek:
-Nori-Sama...Ne isterseniz yaparım,dedi.Taiga hiçbir erkeğin buna dayanamayacağını biliyordu.Amacı hem onun ilgisini çekmek hemde kızdırmaktı

Nori'nin sağ elini kaldırıp onu durdurmasıyla eğilmeyi kesti ve eski yerine oturup yüzünü öne eğdi. İlk günden Nori'nin gözüne kötü görünmek istemiyordu, Sayuri'nin istediği tek şey Eiyou teşkilatının her konuda başarılı olması ve birgün içinde giderek büyüyen intikamını alabilmesiydi..

"Tabi sizden şimdiki isteğim bu genç kız triplerini bırakıp yarın kalkacak uçağımızdan,cryptodan ve büyük plandan konuşmanız... Çok şey mi istiyorum? Hayır! Ki bu imkansız olsa bile yapmalısınız çünkü ben sizin başkanınızım! Taiga seni sakinleşince çözeceğim.Sayuri seninlede yarın uzun uzun konuşacağız! Eiyou'n Işık ekibine katılmak o kadar kolay değil! Seni deneyeceğim! Evet Taiga yeni katılanların dosyalarını getirdin değil mi?"

Uzun uzun konuşacağız... Seni deneyeceğim.. Ne tür bir denemeydi bu? Gerçekten Sayuri'yi zorlayabilir miydi? Ya Nori onu yetersiz bulursa? Işık Ekibi'ne uygun görmezse? Ya... Ya yalnızlığına geri dönerse? Eli bağlı oturup olan biteni izlemeye mahkum kalırsa?.. ' Saçmalama! Başarılı olacaksın! Sen bunu yapabilirsin Sayu, yapmak zorundasın.. ' Nori'nin gülün dikeninin parmağına battığında, kanı nasıl emdiğini izledi. O kadar... Mükemmel duruyordu ki.. Taiga, Nori'nin kulağına eğilip bir şeyler söyleyince daha fazla bakamayacağını anlayarak bakışlarını ellerine dikti, bir anda daha ilgi çekici gelmişti tırnakları. Nori'nin vereceği ilk emri bekliyordu, o zamana kadar oraya bakmamak en iyisi gibi gelmişti ona. Daha ilk günden böyle şeyler... Beklediği Işık Ekibi'nden daha farklıydı. Sayuri'nin beklediği ciddiyet ve disiplinin yerinde çok daha başka şeyler vardı.

Taiga tahmin ettiği gibi koltuktan kurtulmuştu.
"Bare koltuğuma zarar verme!" dedi egoistçe.
Taiga ona yaklaştı ve kulağına eğildi.Tüyleri diken diken olmuştu.Tuhaf hissediyordu.
"Ci-ciddi olsana be!" diyerek yana kaydı.Bu toyluğunu görürlerse rezil olabilirdi.Hatta o kadar tuhaf hissetmişti ki hemen koltuk değiştirdi.
"İ-istediğimi yapacaksın.. hmm... o zaman bana yarına uçak biletlerinin hazır olduğunu söyle.Değisede hemen hazırla!"
Taiganın suratına bakamıyordu.Sayuriye döndü.
"Kötü bir başlangıç olmalı... Eminim planımızı biliyorsundur.Bilmiyorsanda planımızı baştan aşşağı kısaca tekrar edeceğim.Ben Kaminin odasına girip Kaminin bilgisayarından bilgileri çalacağım.Senin görevinde kamera odasına gidip Kaminin odasının kamerasını bozmak... eğer 2 saatliğine dondurabilirsen herşey halledebileceğiz..."
Fazla kısa anlattığını biliyordu.Ayrıntıları anlatmaya üşeniyordu.Sayurinin anlayacağını düşünüyordu.
"Uçağımız yarın sabah 8de kalkacak.Taiganın 8de uyanacağını sanmıyorum.Bu yüzden erken yatmanı öneririm taiga! Uçağı kaçırmaman gerek! İlk üç gün 3 kere tatbikat yapacağız.Bunu bilirsin.Benim bir takıntım.Hiçbir hata olmaması için mutlaka 3 tatbikat yaparım.Dördüncü gün planımıza başlayacağız.Pusu ekibimiz karşıdaki tatlıcı binasının üstünde olacaklar.O gün belediye başkanının geçit töreni var.İptal edilmez ise fark edilmezler.Cryptodan sanılacağız!Basit ama kullanışlı bir plan..." dedi nefes vererek.Bugün herşeyi yapmaktan üşeniyordu.

"Kötü bir başlangıç olmalı... Eminim planımızı biliyorsundur.Bilmiyorsanda planımızı baştan aşşağı kısaca tekrar edeceğim.Ben Kaminin odasına girip Kaminin bilgisayarından bilgileri çalacağım.Senin görevinde kamera odasına gidip Kaminin odasının kamerasını bozmak... eğer 2 saatliğine dondurabilirsen herşey halledebileceğiz..."

Yüzünü tekrar Nori'ye döndü. Yapması gerekeni anlamıştı; sadece güvenlik kameralarını etkisiz bırakmak. Zor bir iş değildi, oradaki görevliyi baştan çıkarıp bir kaç saniyeliğine odadan ayrılmasını sağlayıp güvenlik kameralarını etkisiz hale getirmek ve işi bittiğinde de onu öldürmek. Arkasında hiç iz bırakmadan. Sayuri için kolaydı. Ama Nori'nin zekasına da hayran kalmıştı, bu kusursuz bir plandı. Ve tabii her şeyi ayarlayarak tatbikat yapması da başka bir mükemmel noktasını gösteriyordu. Kafasında yapacaklarını tasarlayıp kendini olaylara hazırlamaya başlamıştı bile. Ancak adam öldürebileceği konusunda emin değildi. Kendini güvene almak istiyordu, bir yanlış yapmamalıydı; her şey mükemmel olmalıydı.

" Kan dökmeme izin var mı, efendim? "

" Kan dökmeme izin var mı, efendim? "
Taiga hafifçe duraksadı ve kısık bir sesle:
-Kan dökmek acemilere göre bir iştir.İşini iyi yapan kişi tek bir damla kan dökmeden adam öldürür.Kendini belli etmeden bir binayı yokeder.Hiç ses çıkarmadan bir şehri yokeder.Arkasında kanıt bırakmadan yok olur.Kendini unutturarak ölür,dedi.

Sayuri işinde istekli görünüyordu.Eğer bu görevi başarılı hallederse umutları yıkılmayacaktı.Zaten Taigaya güveniyordu.Uçakta Sayurinin suç listesine bakacaktı.Özgeçmişi ve düşünce yapısını dikkatli inceleyecekti.Yeni bir ışık üyesi olduğu halde onun hakkında hiçbirşey bilmiyordu.Nasıl davranacağı konusunda hiçbir fikri yoktu.
Tam bir suçluya yaraşır bir soru sormuştu Sayuri.Cevap vereceği sırada lafı Taiga aldı.
"Kan dökmek acemilere göre bir iştir.İşini iyi yapan kişi tek bir damla kan dökmeden adam öldürür.Kendini belli etmeden bir binayı yokeder.Hiç ses çıkarmadan bir şehri yokeder.Arkasında kanıt bırakmadan yok olur.Kendini unutturarak ölür"
bir kısımda haklıydı ama bir kısmı ona pek uymuyordu.Ki zaten Sayuriden adam öldürmekten bahsetmişti.
"Evet haklısın... Ses çıkarmadan adam öldürmek,bir hayalet gibi ancak ustaların işidir.Ve bizde bunu yapıyoruz zaten... sessizce bir efsaneyi yok ediyoruz... Ancak ben tanınmadan ölmek istemem... Tüm dünya beni bilmeli işimi halledince! Herkes benden korkmalı ve mezarımın başına gelip 'Bakın bu Norinin mesarı... Eskiden tam bir pislikti ve bize çok çektirdi' demeli... Sanırım bu sadece benim egom.Ve evet Sayuri... İstediğin kadar insanın canını alabilirsin.Bu zaten bizim işimiz." dedi gülümseyerek.Onlardan çok şey bekliyordu.Taiga şimdiye kadar hiçbir işe berbat etmemişti.Şimdiden sonrada etmeyecekti.
"Kısaca elinizden geleni değil elinizden gelenin fazlasını yapın!" diyerek ayağa kalktı."Başka ekleyecek olan?"

"Kısaca elinizden geleni değil elinizden gelenin fazlasını yapın!"

Sayuri onaylar bir şekilde başını yukarı-aşağı salladı. İşini yaparken serbest olması iyiydi. Çünkü çoğu zaman aklına birden çok yol gelirdi. Şimdiden o gün ne giyeceğini düşünmeye başlamıştı bile, görüntüsü önemliydi. Hem kendi egosunu tatmin etmek için, hem de görevlileri daha kolay etkilemek için. Mini elbiselerinden biri iyi bir seçim olabilirdi, uzun bacaklarını öne çıkaran elbiselerden. Ertesi günün gelmesini sabırsızlıkla bekliyordu. İlk görevini yerine getirmek konusunda fazlasıyla sabırsızdı.

"Başka ekleyecek olan?"

Nori ayağa kalkıp ikisine bakıyordu. Sayuri soracağını zaten sormuştu. Hayır anlamında başını iki yana salladı. Taiga'ya döndü. O zaten uzun süredir burada olduğuna ve bu konuda tecrübeli olduğuna göre onun da soracağı bir şey olduğunu sanmıyordu. Ama Taiga değşik bir kızdı, sürprizlerle dolu ve çoğu zaman korkunç. En azından Sayuri'nin ilk izlenimleri buydu. Gerçekten nasıl biri olduğunu öğrenmesi için onu çok daha yakından tanıması gerekiyordu.